ANNECE / Yaşanılası Duyguları Anlatmalıyım Ona

YAŞANILASI DUYGULARI ANLATMALIYIM ONA!

9.MASAL

YAŞANILASI DUYGULARI ANLATMALIYIM ONA!

Gelişinin son demindeyken zaman, ayağımı yere vurur hallerdeyim. Sen içimde son çırpınışlarınla sıkıldığını belli eden hallerdesin. Arada gelişinin habercisi olan iteklemelerin son zamanlarımda en büyük eğlencem. Hele birde sesimize verdiğin tepkilerin yok mu, kahkahamıza bir fon müziğinin ritmi gibi. Babana verdiğin tepkiler ise hepsinden ilginç. Haldır haldır hareket halindeyken birden sana seslenen babanın sesinden dolayı bir hazır ol durumundasın. Hareketi kesip dışarıyı dinlediğini o kadar iyi anlıyorum ki… Baban seninle konuşmayı bıraktığında ise sanki ‘az daha konuş baba’ çırpınışlarının karnımdaki dalgalanmaları heyecanımızın ve rabbimin inanılmaz var oluş gücünün temsilcisi durumunda. Daha kavuşmadan özledik seni. Nasıl bir özlemdir bu tarifi yok kızım. Sana anlatmak istediğim bazı duyguların tarifini hiç bulamayacağım. Onlar zamanın içinde yaşanılası duygular kategorisinde yerini alıyor.

39.Hafta! O kadar az kaldı ki kavuşmamıza… Sana anlatacak o kadar çok şey biriktirdim ki 9 aylık zamanda. Artık senin uykulu yüzünü izlerken anlatacağım onları da… Herkes heyecanla gelişini bekliyor. Bu dünya da seni saracak bir sevgi kozası var. Sevgiyi o kadar derinden yaşayacaksın ki kızım, sevilmemenin ne olduğunu anlamak için dış dünyaya açılmayı beklemen gerekecek. Belki de küçük bir oyun arkadaşının seninle oyuncağını ya da oyununu paylaşmak istemeyerek seni iteklediğinde anlayacaksın sevilmemenin nasıl bir şey olduğunu. Sana sevilmeyi o kadar çok yaşatarak öğreteceğiz ki kızım, sevilmemenin nasıl bir duygu olduğunu öğretmek aklımıza o sıralarda hiç gelmeyecek. Ta ki bir gün sen bize o arkadaşını şikayet ettiğinde hatırlayacağız bunu. ‘Her şeyin bir yaşı vardır.’ Diyen büyüklerimizin ne demek istediğini biz sen büyümeye başladığında fark edeceğiz. Çünkü sen sorgulamaya başladıkça basamak basamak sorgularının cevaplarını vermemiz gerektiğinin zamanının geldiğini bildireceksin. Şimdi uzunca bir süre çocuk olma hakkını özgürce kullanmanın tadını çıkarman yeterli olacak. Çocukluğunu da bir daha geri dönüp yaşayamayacağına göre miniğim istediğin kadar çocuk olabilirsin. Çocuk olma hakkını asla elinden almayacağız. İstediğin kadar yaramazlık yapabilir, istediğin kadar oyun oynayabilir ve istediğin kadar şımarık kahkahalar atabilirsin. Senden asla yapabildiğinin fazlasını beklemeyeceğiz. Yapamadığını bir gün yapabilmeni sabırla bekleyecek ve yapabilmen için bizden yardım istediğinde hemen yanında olacağız. Sana destek olmak için sen istediğin zaman elimiz bir el uzatışın kadar mesafede bekliyor olacak.

Seni nasıl özlemle beklediğimizi kollarımıza kavuştuğunda anlayacaksın. O anın kelimeleri tükenecek bizim için. Sadece nefes alışlarımız ve seni saran kollarımız anlatacak sana hissettiklerimizi. Sen de bunu anlar bir halle minik ağzını açıp huzurla esniyor olacaksın. Minik ellerinin, ayaklarının, burnunun, çenenin o kadar çok hayalini kurdum ki kızım… ‘Kızının resmini çiz’ deseler sanki birebir aynı halini şimdiden resmeder duygulardayım. Zaman artık bizim için hayallerimizde seni yaşamanın mutluluğunun sarhoşluğunda, gelişinin bekleyişindeki mutluluk gülümsemesinde takılı kalmış durumda.