ANNECE / Benim Kızıma Masallar Yazmam Lazım


AYAKTA DURABİLMEYİ ANLATMALIYIM ONA!

Koltuğa tutunarak kalktığını görmek kaçıncı kez seninle gurur duymamın sebebi oldu bilmiyorum kızım. Her günün seninle yeni bir gurur duyuşuma sebep oldu. Ayağa dikilip başarını bana gösterdiğinden emin olmak için o an yandan attığın bakışın, sonra benim orada olup dikkatli bir şekilde seni izlediğimi fark edip tebessüm ederek dudaklarını uzatıp çıkardığın ne anlama geldiğini artık bildiğim sevinç sesini duymak, bu dünyada duyduğum seslerin en mükemmeliydi. Seni alkışladığım da ise şımarık gülüşünle "Evet bunu ben yaptım anne" tavrın ömrüm boyunca gözlerimin önünden gitmeyecek. Daha neler var hafızama kazıdığın ve kazıyacağın. Parmak uçlarında durduğundan dengeni kaybedip yan bir şekilde yere düştüğünde, sana yardım etmedim meleğim. Ya da hiç paniklemedim. Çünkü kendi başına kalkacağından emindim. Sana kendim kadar güveniyorum. Güvenimi boşa çıkarmadın. Biraz söylenip düşmene bir sürü ses saydıktan sonra yeni baştan başladın. Tekrar dizlerini kırıp koltuğun kenarına birkaç denemeden sonra yeniden tutunup doğruldun. Kazandığın zaferin sefası yüzünden, bir daha düşmemek için verdiğin çabanın azmin direnişi ise sallanan bedenini dik tutmaya çalışmandan belliydi. Bir daha düştüğünde anlamıştım ki canın yanmıştı. Çıkardığın acı sesinden belliydi. Ama ben gene dokunmadım sana. Yüreğim acısa bile sabrettim. Düştüğün yerden dudaklarını uzatarak seslendin. 'üüüü!' Ben sana tebessüm ederek bir şey olmadığını gösterdiğimde yeniden mücadeleye başladın. Yeniden dikildin. Daha çok düşeceksin bebeğim. Dizlerini, ayaklarını, kollarını, başını daha çok bir yerlerini vuracak ve canını yakacaksın. Ama yine, yeniden kalkacaksın. Kalkmak zorundasın. Şu an zaten bütün çaban kendi ayaklarının üzerinde durmak için değil mi? Hayatın boyunca kendi ayaklarının üzerinde durmak için çabalayacaksın. Yeri gelecek biz yardım edeceğiz. Elinden tutacağız. Fikir verip yol göstereceğiz. Ama sen hep kendi gücünle, kendi fikrinle ayaklarının üzerinde duracaksın.
Bazen bir şey olacak ve gücünü kaybedeceksin. Yolunu şaşıracaksın. Gene kendin güçlenip kendin yolunu bulacaksın. Unutma kızım, her şeyin bir çaresi vardır. Yürüdüğün yolda bir çok kişi yanında olabilir. Desteğin de olabilir engelinde. Bu yüzden hep sen kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalış. Bunun nasıl olacağını şimdiden kendi başına öğren ki sen istediğin de biz elinden tutalım. İhtiyacın olduğunu düşündüğümüzden değil. Engellerin üstünden sen atla ki, engel olanların aslında senin için ufak detaylardan ibaret olduğunu anla ve onlara göster.
Şimdi ellerini iki yana açıp paytak paytak her an düşebilirim endişesi içerisinde, ama gene de adımlarından emin bize yürüyüşünü, sonra da koşuşunu beklemekteyiz. Önce koşmanı değil bebeğim, yürümeni beklemekteyiz. Çünkü önce emekler insan, sonra yürüyerek yollarını çizer ve benimser. Engelleri ve de kötüleri, iyileri ve güzellerin neler olduğunu görür. Sonra artık her şeyi bildiği için koşmaya başlar yolunda. Hem de öyle bir koşar ki kendinden başka hiçbir güç artık ona "dur" diyemez. Ya da şimdi senin deyişinle "du." Adımlarından ve kararlarından emin olduğunda sen durma kızım. Biz senin yanında koşmaya ve sen istediğinde müdahale etmeye hazır olacağız. Seninle emekledik. Seninle dikildik güçlü bir şekilde ve seninle yürüyeceğiz. Ta ki sen "ben hazırım, bırakın ellerimi" diyene kadar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar