ANNECE / Korkularını Anlatmalıyım Ona

KORKULARINI ANLATMALIYIM ONA!

5.MASAL

Korkmaması Gerektiğini Anlatmalıyım Ona…

Bazı geceler ürpererek tatlı uykularından uyanabilirsin. Şu an geceleri birden bana vurarak orada olduğunu hatırlattığın gibi ağlayarak orada olduğunu ve bana ihtiyacın olduğunu anlatmaya çalışabilirsin. Sakın korkma kızım. Nasıl ki şimdi ulaşamadığım pamuk bedenini severmiş gibi karnımı severek seni sakinleştirmeye çalışıyorsam o zamanda yanında olup başını omuzuma koyup sırtını okşayarak yanında olduğumu anlatacağım sana. Bütün sesler yabancı gelebilir sana. Bir kapı çarpmasından bile korkabilirsin. Korkma kızım bundan sonra kapıları bile pamuk ipliğine bağlıymış gibi kapatacağım. Cama vuran yağmur damlaları sana bir ninni edasıyla fısıldarken sert esen rüzgarın sesini duyabilirsin. Camı yalayıp geçerken amacı seni korkutmak değildir. Sana sadece kışın soğuğunu haber verecektir. Gecenin karanlığını yarıp gündüz gibi aydınlatan bir ışık göz kapaklarına yansıdığında, sessizliği bir çığlıkla bölerek camların bile sallanmasına sebep olan bir ses duyabilirsin. Korkma kızım. Gökyüzü sana ağladığını haber verecektir. Evinde, yatağında, güven içerisinde olduğunu bilerek uykularına devam et kızım. Elim hemen elinin üstünde olacaktır.

İlk lokmanı yemeğe başladığında değişik bir paniğe kapılıp korkabilirsin. Korkma kızım bundan sonra yiyeceğin helal lokmalarının başlangıcı olacaktır. Yatağında uyandığında etrafında kimsecikleri görmediğin zaman yalnızlık korkusuna tutulup hüzünle ağlamaya başlayabilirsin. Ağlama kızım. Seni seven herkes bundan sonra bir adım ötende olacaktır. Etrafının farkına vardığında sana değişik gelen her şeye gitmek, tutup bakmak isteyebilirsin. Şüphe ve endişe içerisinde de olsan dokunmaktan bakmaktan korkma kızım. Çevreni tanıman lazım ki kendine zarar gelecek şeylerden uzak durabilesin. Emeklemeye başladığında mink ellerin, dizlerin, ayakların acıyabilir. Acıdığı için de korkabilirsin. Korkma kızım, bacaklarına kuvvet verip de ayaklarının üstüne basabilmen için önce emeklemeye emeklerken de acılarına gülmeyi öğrenmeye ihtiyacın var. O minik bacaklarına güç verip ayaklarının üzerine dikildiğinde bir anda yer sana daha yüksek gelebilir ve içini saran heyecan dalgasıyla panikleyebilirsin. Sakin ol kızım. Ayaklarının üstüne dikilebildiysen artık adım da atabilirsin. Minik ellerinle kuvvet aldığın yeri bırakmadan adım atmayı dene. Dene ki kendine ne kadar cesur olduğunu ispatla. Hayatın boyunca kendine olan cesaretine ve güvenine ihtiyacın olacak kızım. Bu yüzden kendine gülümse ve güven, adımlarını atmaya başla. Adımlarının seni gitmek istediğin yere götürmesine izin ver.  Neyle karşılaşacağından korkma. Birkaç yere vurabilir canını yakabilir ve hatta ufak yaralar alabilirsin. Bunların hiç biri önemli değil kızım. Her seferinde daha iyi yapacağına olan inancını kaybetme.

Kızım, hayatın boyunca bir çok şey başarmak için önce emeklemen sonra adımlaman ve sonra koşman gerektiğini öğreneceksin. Aslında büyüdüğümüzde de hayatımızdaki bazı şeylerin bebek mantığından hiç de uzak olmadığını anladığında güleceksin. Hayatımızı zorlaştıranın aslında kendimiz olduğunu anlaman için yanında olacağım ve hayatını senin için kolaylaştırmaya çalışacağım. Örneğin adımını atmaya başladığında etrafına dağıttığın oyuncaklarına takılıp düşmemen için onları yolundan çekmekle başlayabilirim. Sonrasında onları dağıtmaman gerektiğini kendi kendine sen öğreneceksin. Kollarımı açıp korkmadan koşmana yardımcı olabilirim. O zaman bilirsin ki istediğin kadar hızlı koşabilirsin. Çünkü önünde hiçbir engel yok ve düşersen seni tutarım. Kendine seni tutacak dostlar edin kızım. Böylece yalnızlık korkularından sıyrılıp dostlarının bir soluk kadar yakınında olacağını da bileceksin. İnsan devamlı başarılı ya da devamlı mutlu olamaz kızım. Bu yüzden o dostlarının omuzlarına da ihtiyacın olacak. Kendine dost kazanamamaktan korkma kızım, kazandığın dostunu kaybetmekten kork. Kendine daha küçücükken dostlar kazanacaksın ve onlar evlerine geri  giderken onları kaybettiğini zannedip kapı eşiğinde ağlamaya başlayacaksın. Bir sonrasında onları tekrar geri çağırabilmek için ağlayarak değil gülerek uğurla kızım. Onların ardı sıra kapattığın kapıların ardında yalnızlıktan değil dostluk sevincinden güleceksin. Unutma kızım!  Korkularından da mutluluk payı çıkaracaksın. Çünkü belki bir gün korktukların sana, uzun zaman sonra hatırladığında komik geldiği için güleceksin. Ya da o korkunu yenmiş olmanın mutluluğuyla başka bir korkun için cesaret edinmiş olacaksın.

Kendinden başka kimseden korkma kızım. Çünkü doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü ayırt eden bir akla sahip olduğumuz için bunları ayırt edecek aklı düzgün kullanamadığımızda olacaklar bizim kazancımız ve zararımızdır. Bu dünya da insan kendine en çok kendisi yüzünden zarar verir.