ANNECE / İçimizdeki Dünyayı Anlatmalıyım Ona

İÇİMİZDEKİ DÜNYAYI ANLATMALIYIM ONA!

7.Masal

Senin bilmediğin senli bir dünyamız var. Aylar ilerledikçe içimdeki dünyamda hareketlenen, yerine sığamayan bir cansın sen. Bazen sıkıldığını ‘anne yeter artık’ dercesine tekmelemenden ya da iteklemenden anladığım, acıktığında sağdan sola kayıp bir tarafta dudaklarını büzerek ‘acıktım ama ben, yemek yiyelim’ dediğini hayal ettiğim… Toplu taşıma araçlarını hiç sevmediğini farkettiğim ve seni sakinleştirmek için neler yapabileceğimi düşündüğüm, sonunda karnımı okşayarak içimden senin duyabileceğin bir sesle ‘sakin ol kızım, az kaldı’ diyebildiğim ve annemin otobüslerde ‘of anne daha ne kadar gitcez’ dediğimde saçlarımı okşayarak ‘dayan kızım az kaldı’ deyişinin aklıma geldiği ve onun her seferinde aslında beni kandırdığını ve o yolu yarım saat sonra sorsam tekrar ‘az kaldı’ diye adlandıracağını bildiğim ve aynısını sana uyguladığım için kendime güldüğüm senli bir dünyam var benim.

Dışardan gelen sesleri duyduğunu bana belli eden hareketlerinden yüksek sesli bir şeyler duymaktan hoşlanmadığını anladığım, sinemaya gittiğimde filmin yarısını seni sakinleştirmek için geçirdiğim, alışveriş merkezlerinde ki uğultudan kendim rahatsız olurken senin de rahatsız olduğunu bildiğim. Ayakta çok durduğumda senin artık rahat bir şekilde sırtını bana yaslayarak uyumak istediğinin bilincinde olup işimi halletmek için daha hızlı hareket ettiğim senli bir dünyam var benim. Babanla sohbet ederken onun sesini her duyduğunda içerde takla attığını düşünmeme sebep olan hareketler sergilediğin, bazen babana ‘bak ne yapıyor?’ diye elini koyup dinlettiğim, henüz sana dokunamadığımız ama seni hissederek çok sevdiğimiz, sana birbirimize duyduğumuz aşktan bile yüce olacak bir aşk beslediğimizi hareketlerini dinlerken gözlerimizle birbirimize anlattığımız senli bir dünyamız var bizim. Sen henüz o dünyanın içinde atan kalbin hareket eden bedenine sahip bir şekilde varlığını hissettirenken biz senin için içimizdeki dünyadan yanımıza geldiğinde ki yaşam alanının ve ihtiyaçlarının derdindeyiz. Güzel kıyafetler, güzel bir yatak, rahat hareket edebileceğin alanlar ve senin ayaklandığında kendine ait bir odan olmasının daha iyi olacağını şimdiden düşündüğümüz 3yıl sonra ki ev planlarımız… Kendimiz ile ilgili planlarımızın içine senin içinde yer açtığımız, ‘kızımızı alır gideriz’ diye biten cümlelerin hayalleriyle mutluluk içinde gülümsediğimiz seni şimdiden en sevdiklerimizle bile nasıl paylaşacağımızı düşündüğümüz hele ki seni bırakıp da nasıl işe gideceğimizi şimdiden hesaplamaya başladığımız senli bir dünyamız var bizim. Bazen otururken evin herhangi bir yerinden sesinin geleceğini hayal ettiğim veya gece uykuya yatmadan önce karyolanın başına gelip ne durumdasın diye ses yapmadan babanla birlikte üstünü örtme yarışı yaptığımız senli mutlu bir dünyamız var bizim.

Hayallerini kurarken gerçeğine az kalasında kızım, bir an önce sağlıkla aramıza katılmanı beklediğimiz, anneannenin senin için bir sürü cici kışlık kıyafetler hazırladığı ‘çeşit çeşit giydirir çıkarırım ben kızımın üstünü’ dediği… Babaannenin ‘gelsin de totosuna totosuna vurup seveceğim torunumun’ diyerek aklından geçirdiği senli gelecek planları… Amcanın ‘İlk önce ona amca demeyi öğreteceğim’ dediği amca sevgisine doyacağın koca kalpli bir adamın beklediği yeğeni… ‘Oy halasının kuzusu bir doğsun bak nasıl seveceğim onu ben’ diyerek benden sonra sırtını dayayabileceğine inandığın seni çok sevecek bir halanın olduğu… Maneviyatlarıyla dolup taşacağın yolunu gözleyen teyzelerinin seni merakla beklediği ‘doğsada tombalak tombalak ısırsak’ planları yaptığı kocaman sevgi dolu bir ailenin içinde kocaman bir dünyan var senin. Masallarımın kahramanı güzel meleğim benim melek yüzüne hasretle yolunu beklemekteyim.