ANNECE / Onu Nasıl Beklediğimi Anlatmalıyım Ona

ONU NASIL BEKLEDİĞİMİ ANLATMALIYIM ONA!

6.MASAL
Çok büyük bir işe başlıyordum. İçimdeki heyecanın ölçümünü hiç bir ölçüm birimi gerçekleştiripte değerini ortaya koyamazdı. Neredeyse 7/24 çalışacaktım. Ancak bu hiç sorun değildi. Uzun yıllardır bunu yapmak için beklememişmiydim? Uykusuz kalmak buna değerdi. Belki hiç oturamayacak, sakin bir kaç lokma yiyemeyecektim. Ama mühim değildi. Bunu başarabileceğimi biliyordum. Çocukluk hayallerimin tabiatım gereği donatıldığı bu gerçeklikle sonunda bir arada olacağım için çok mutluydum. Hiçbir zaman aksini düşünmemiştim. Yılların tecrübeli insanlarını gözlemlemiş onlardan öğütler almıştım. Bende, bilgilerimde tamdık. Pratik eksikliğim vardı belki ama sorun değildi. Bu işi hakkıyla başaracaktım. Önce sabretmem gerekiyordu. Sabrımın ödülü çok büyük olacaktı. Sabretmeye de değerdi. Beklemek, işte bu işin en keyifli yanı olacaktı. Hayatımda ilk defa beklemekten sıkılmayacaktım. Çünkü gelişimleri takip etmem ve anlayabilmem gerekiyordu. Kendimi daha da geliştirmem gerekiyordu. Belki bir kursa giderdim. Hakkında bilgilerimi daha çok ilerletebileceğim kitaplar alırdım. Bu işte çok başarılı olmalıydım. Ömrüm boyunca hiç bıkmadan uğraşacağım, çabalayacağım, "ah" desemde hemen ardından "vah vah" diyeceğim yeri gelince güleceğim yeri gelince ağlayacağım ve belki de ağlamamın bile mutluluktan olacağı çok büyük bir işe kalkışmıştım. Hayatımı etkileyecek bir durumdu. Ama sorun yoktu... sakin olmalıydım. Büyük patron kendimi hazırlamam için bana zaman vermişti zaten. Paniğe gerek yoktu. Zemini hazırlamalı ve çok doğru adımlar atmalıydım. İlk öğrendiğimde yaşadığım heyecan korkuya dönüştüğünde böyle bir işin içine giren herkesin de böyle hissedip hissetmediğini çok merak etmiştim. Hazırlanma sürecim boyunca yanımda olacak olan insanlar bunun gayet normal olduğunu söylediler. Haklılardı... Zaman geçtikçe, ben kendimi keşfediyor ve daha iyi hissediyordum. Her şey yolundaydı. Tek fark hayatım değişiyordu. Yediklerim bazen midem de duruyor bazen giydiklerimden bile bunalıyordum. Ama bu da normaldi. Çünkü ben işime uyum sağlamak için değişiyordum. Bilgilerim gelişiyor ve vücudum da bu halime uyum sağlamaya çalışıyordu. Bazen belim ağrıyor bazen bacaklarım ve ayaklarım şişip beni götürmüyordu. Oturup kalkmam bile zorlaşır olmuştu. Ah en çok özlediğim yatakta yüz üstü yatabilmekti. Ama nasıl ki kaplumbağa sırt üstü gelemezse bende yüzüstü gelemezdim.
Güzelleşiyormuydum yoksa çirkinleşiyormuydum bilmiyorum ama insanlar devamlı iyi göründüğümü söylüyorlardı. Bu iyi bir şeydi galiba. Hormon düzenim alt üst olmuş, canımın ne istediğini kendim bile bilemez hale gelmiştim. Hatta iç organlarımın bile yer değiştirdiğinden şüphe etmeye başlamıştım. Ama bütün bunların en mükemmel yanı ise onun bana ilk merhaba değişiydi. Oturduğum koltuktan beni havaya sıçratmıştı. Bütün ev halkının panikle üstüme koşması ise eğlencesiydi. İçimde kelebekler, kuşlar pırpır ederek uçuşmuştu sanki. Allahım o duyguyu bana hiç bir şey yaşatamazdı. Deli gibi çevremdeki herkesin onu hissetmek istediğini bilmek ama onu sadece kendimin hissedebilmesi müthiş bir gururdu. O benimdi. Benim korumam altındaydı. Benimle nefes alıyor benimle yaşıyordu. Bense kendimi her şeyden korumalıydım. Çünkü o demek ben demekti. Biz bir bütündük. Artık onun istediği şeylere önem veriyordum. Onun ne istediğini neyi sevdiğini neyi sevmediğini anlamaya çalışıyordum. Yediklerimi kustuğumda bana göre o onu sevmemişti. Ama eğer yediklerim midemde rahatsa demek ki o da bunu sevmişti. Mesela elma ve mandalinayı çok sevdiğini ama muzdan nefret ettiğini düşünüyordum. Çünkü ne zaman muz yesem rahatsız oluyordum. o zaman muz hayatımızda olmayacaktı. Fındık ve cevize bayılıyordu ama benim en sevdiğim kuru kayısı ile hiç arası yoktu. Kuru kayısı  hayatımızdan çıkmıştı. Kayısıyı meyva olarak  hayatta yemeyen ben kayısıya  aşık olmuştum. Çünkü canım ilk kayısı çektiğinde şok olmuş sonrasında aldığım kayısının hepsini afiyetle mideme indirmiştim. İşte kayısı artık hayatımızın en önemli meyvasıydı.  İlk dersi o bana veriyordu.  Anladım ki bizim karşılıklı birbirimize öğretecek çok şeyimiz olacaktı. Onunla tanışmaya hazırdım. Bütün alt yapı tamamdı.
(Şimdi gelişini hayal ediyorum da bebeğim. Bunları yaşayıp hissedeceğime adım gibi eminim. ) Zaman dolmuştu ve artık o yolculuğuna bir son verecekti. Daha doğrusu daha uzun bir yola tek başına çıkmak için büyük bir adım atacaktı. Ona ilk "merhaba" diyeceğim anın heyecanıyla gözüm hiç kimseyi, hiçbir şeyi görmüyordu. Sabaha karşı gelişini haber veren ilk okkalı tekmeyi bana vurduğunda bana bir şey daha öğretmişti. Onun istedikleri benim için her daim bir emir olacaktı. Hayatımda hiç hızlı olmadığım kadar hızlı hareket etmiştim. Bu heyecan ve acı üstüne eklenen başarabilecekmiyim korkusu elimi ayağımı birbirine dolaştırmak yerine inanılmaz bir özgüvenle beni donatmıştı. Tabi iki de başaracaktım. Tabii ki de... Bu hayatım boyunca başarılı olmak zorunda olacağım tek işimdi. Hayatımda hiç atmadığım çığlık ve terin, yaşadığım ve daha öncesinde yaşanmış hiç bir acıyla karşılaştırma şansım olmayan acıdan sonra kendimden geçmiş olan benliğime dokunan bir yakarış bana üçüncü bir şeyi öğretti. Bundan sonra onun için her daim ona hazırlıklı olmalıydım. Ağlamak istediğinde ağlayabileceği en güçlü omuz ve kucak bende olmalıydı. Ve hayatımın en mükemmel başarısında ki ikinci adımımda onu kollarımın arasına aldığımda kendimle değil onunla gurur duydum. O kadar zaman büyük bir mücadele verip bütün canlılığı ve nefesiyle bizim yanımıza gelmişti. Bize kavuşmak için 9 ay beklemişti. Sabretmişti. Şimdi kollarımda kendi başarısını kutluyor gibi naralar atıyordu. Evet bu ağlayış değildi. Bu başardığının sevinç gösterisiydi. Başımı kaldırdığımda bir çift gözün bizi ağlamaklı bir şekilde izlediğini ve benim gibi heyecandan titrediğini gördüm. İşte o an o insana da hayatım boyunca minnettar olacağımı anladım. Çünkü bana bu duyguyu yaşattığı ve 9 ay boyunca benim esirim olduğu, en kötü durumda bile bizimle olacağını ispatladığı için hayatım boyunca ona da kollarımda ki meleğime de minnet duyacak ve büyük bir aşkla sevecektim. Hoş geldin hayatıma bebeğim ve iyi ki babanı sevdim...

Yorumlar

Popüler Yayınlar