ANNECE / Sen Şimdi Kendi Dünyanda yaşa

SEN ŞİMDİ KENDİ DÜNYANDA YAŞA

Sana dünyayı hiç anlatmayacağım kızım. Bu dünyayı uzun bir müddet tanımama fırsatın varken tanımanı istemiyorum. Sen kendi dünyanı yarat. O dünyada pamuk şekerlerinden ağaçların, o ağaçların elma şekerlerinden meyvaları olsun. Kuşlarını beraber kurabiyeden yapalım. Çimlerde uzan ve yüzüne mis gibi esen tertemiz havanın oksijenle dolu olmasının tadını çıkar. Elini hemen yan tarafından uzattığında kendin gibi beyaz papatyaları tut. Çiçeklerini de şekerden hayal edebilirsin. Papatyaların kalmayacağı bir tabiatımız var bizim. Sen şimdi papatyayla da tanışma kızım. Hatta çimen nedir? Öğrenme... Sana toprak kokan çimenler bırakabilir miyiz bilmiyorum. Sen yemyeşil pamuklar ser yattığın ve yürüdüğün yollara. Bulutları da beyaz pamuklardan hayal et. Yer ve gök yumuşacık olsun senin için. Bulutlara çık otur ve oradan kendi dünyana bak. Hatta bizlerin hayali olan pamuk bulutları koparıp koparıp dünyana at. Sonra kahkahalarla nefes nefese gül kızım. Bu dünyada çocuk gülücükler bırakamayabiliriz. Sen gülücüklerini biriktir. Oyun arkadaşlarını kendin yarat kızım. Bir yerde tavşan bir yerde kuzular olsun. Beyaz atlar koşsun yeşil pamuklarında. Ama yok, sen tavşanla kuzuyu ve beyaz atı hiç dünyana katma kızım. Nesli tükenen hayvanların olduğu bu dünyada sana onları gösteremeyebilirim. Sen kendi dünyana arkadaşlarını bu dünyadan seç ve onları da al oraya götür. Onlarla paylaş dünyanı ki onlarda sen gibi temiz ve iyi olsunlar. Güzelliklerle tanışsınlar. Güzellikleri bilmeden oyun oynamanın nasıl bir şey olduğunu anlamadan yolculuğa çıkan çocuklar var bu dünyada. Sen arkadaşlarını kendi dünyanda yolculuğa çıkar. 

Kızım, pasta ve çöreklerden evler yapalım dünyana. hansel ve gretel masalını hiç bilme sen, kendi masallarını yaz. Masalların da sonu bu dünyada güzel değil. Sen daha güzellerini yaşa hayallerinde. Kendi çocuk dünyanda mümkün oldukça çocukca yaşa kızım. Yeni tanıştığın bu dünyadaki obje ve insanları bu dünyadaki halleriyle tanımanın değil, hayallerinde yarattığın halleriyle tanımanın tadını çıkar. Cam hiç bir zaman bir yerini kesen "cıss" olmaz. Çevresine renkler ve ışıklar yansıtan sihirli küre, masalar ve sehpalar asla bir yerini vurup inciteceğin objeler olmaz. Daha yükseğe çıkman için yardımcı olacak olan merdivenler,televizyon ve cep telefonları insanın moralini bozan, ağlatabilen ya da güldürebilen, yahut insanın zamanını çalan ya da zararlı radyasyon yayanteknolojik nesneler,  bir sürü değişik sesin, rengin ve hareketin aynı anda olduğu senin eğlence dünyan. Sen kendi dünyana kat bizi kızım. Ailede ki bütün seni sevenleri oyun arkadaşın, oyuncağın, eğlenebileceğin arkadaşların olarak gör ve herkesden senin için bir şeyler yapmasını iste. Yapmıyorlarsa ısrar et. Bu senin özgürlüğün. Israr etmenin en özgür halini şimdi yaşayacaksın kızım.

Bu dünyayı sana hiç yaşatmayacağım. Sen kendi istediğin dünyanda istediğin oyun arkadaşların ve oyuncaklarınla istediğin zaman dilimi içinde yaşayacaksın. Sana bu dünyada özgürleşememiş ve çocuk olamamış bütün çocukların haklarını vereceğim. Sana çocuğum olma hakkını veren rabbime şükrederek sana çocukca yaşamayı öğreteceğim. Büyüklerin beklentilerini yıkmayacağım üstüne. Çocukların beklentilerini bilip ben çocukluğunu yükleneceğim. Senin erkenden büyümene asla izin vermeyeceğim. Bir gün büyüdüğünde şu cümleyi kurabilmeni sağlayacağım. "Ben çocukluğumu çok güzel yaşadım. Bildiğin çocuktum."  Umarım yaşadığın o dünyada çocuk olmak bilinir, bu dünyada bilinmiyor galiba ne yazık ki.